Güneş Enerjisiyle Tarım Güvence Altında
Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan: “TarımGES projeleriyle iklim değişikliğinden etkilenen çiftçiler desteklenmeli.”
Türkiye’de tarım alanları, 2004-2024 yılları arasında %6,3 azaldı. Bu da yaklaşık 2,6 milyon hektarın üretim dışı kalması anlamına geliyor. Ekilebilen alanların ise %6,5’i yani 1,2 milyon hektarı artık kullanılmıyor. Bu gerilemenin arkasında ekonomik nedenlerin yanı sıra iklim değişikliği önemli önemli ölçüde etkili oldu.

İklim Krizinin Tarıma Zararları
Kuraklık, aşırı yağış, sel, dolu ve fırtına gibi beklenmedik hava olayları, tarımsal verimliliği çok büyük oranda düşürüyor. İç Anadolu’da buğday ve arpada verim kaybı yaşanırken, Ege ve Akdeniz’de dolu ve fırtına seralara ve üzüm bağlarına büyük zarar verdi. Tüm bu olumsuzluklar, gıda arz güvenliğini ve çiftçilerin kazançlarını önemli ölçüde tehdit ediyor.
TarımGES ile Çözüm Mümkün
Solar3GW Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, tarımsal üretimi desteklemek için Tarım-GES projelerinin hızla yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. TarımGES sistemleri ile; buğday tarlalarından meyve bahçelerine, çayırlardan hayvancılık yapılan meralara kadar pek çok alanda uygulanabilir. Ürün türüne göre sistemler dikey veya yüksek konstrüksiyonla tasarlanabiliyor.
Tarhan, “Sebze-meyve üretimi, tahıl tarlaları, bağcılık ve hatta arıcılık gibi alanlarda da TarımGES çözümleri geliştirilebilir. Bu sistemler doğru arazi, doğru iklim ve doğru ürünle formüle edildiğinde çok verimli hale gelir,” diyor.
Toprağı Koru, Verimi Artır
TarımGES sistemleri, panellerin gölgeleme etkisiyle buharlaşmayı azaltarak toprağın nemini koruyarak, sulama ihtiyacı %20-30 oranında azaltıyor. Aynı zamanda sıcaklık stresini düşürerek mikro iklim yaratıyor ve bitkilerin gelişimini önemli ölçülerde destekliyor.
Öncelikli Bölgeler Belirlendi
Turhan’a göre Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri TarımGES için öncelikli alanlar olmalı. Bu bölgeler hem güneş enerjisi açısından elverişli hem de iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgeler arasında yer alıyor.
YEKA’larla Başlanmalı
Türkiye’de tarım arazilerinin sadece binde 1’ine TarımGES kurulması, 11.736 MW’lık ek kapasite anlamına geliyor. Bu kapasiteyle yıllık elektrik talebinin %5-7’si karşılanabilir. Turhan, bu projelerin ilk etapta YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) modelleriyle başlaması gerektiğini belirtiyor.
“Özellikle 5-10-20 MW’lık YEKA projeleriyle başlanmalı. İkinci aşamada küçük ve orta ölçekli çiftçiler de lisanssız üretim modelleriyle sisteme dahil edilmeli,” diyor.
TarımGES, hem iklim değişikliğine karşı direnci artırıyor hem de çiftçilere ek gelir ve sürdürülebilir üretim imkânı sunuyor.