Enerama’dan Kurutulmuş Meyve Sektörüne Teknoloji Hamlesi
Sağlıklı beslenme trendleriyle birlikte kurutulmuş meyve pazarına olan ilgi hızla artıyor. Geleneksel kurutma yöntemlerinin yerini yüksek teknolojiye sahip sistemler alırken, kalite standartları yükseliyor ve ihracat potansiyeli genişliyor. Enerama Çevre Teknolojileri, bu dönüşüme öncülük ederek 500 bin dolarlık Ar-Ge yatırımıyla sektöre yenilikçi çözümler sunuyor.

Yeni Nesil Kurutma Teknolojisi ile Maliyetler Düşüyor
Enerama Çevre Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Cem Güvendiren, iki yıllık Ar-Ge süreci sonunda geliştirdikleri yeni nesil kurutma sistemleriyle işletme maliyetlerini yüzde 50 oranında azalttıklarını belirtti. Yıllık cirolarının yüzde 30’unu Ar-Ge’ye ayırdıklarını vurgulayan Güvendiren, düşük ısıda çalışan bu sistemlerin hijyenik ve verimli bir kurutma süreci sunduğunu ifade etti.
150 bin dolarlık yatırım gerektiren bu yeni sistemler, meyvelerin düşük ısıda, steril ve hijyenik koşullarda kurutulmasını sağlıyor. Böylece ürünlerin doğal yapısı ve besin değerleri korunurken, raf ömrü de uzatılıyor. Aynı zamanda hava dezenfeksiyon sistemi sayesinde bakteri, virüs ve küf oluşumu engellenerek gıda güvenliği en üst seviyeye çıkarılıyor.
Türkiye, Küresel Pazarda Öne Çıkıyor
Türkiye, kurutulmuş meyve ticaretinde dünya sıralamasında ikinci, kurutulmuş sebze ürünlerinde ise dokuzuncu sırada yer alıyor. Yeterli hammadde kaynağına sahip olan ülkemiz, bu alandaki yatırım fırsatlarıyla dikkat çekiyor.
Enerama’nın geliştirdiği hassas nem ve ısı kontrolü teknolojisi, yaş meyve ve sebzelerin yanı sıra tıbbi ve aromatik bitkiler ile baharatların da ideal koşullarda kurutulmasını sağlıyor. Endüstriyel ölçekte sürdürülebilir üretim sunan bu sistemler, üreticilere verimlilik ve kalite avantajı sağlıyor.
Yeşil Teknoloji ile Sürdürülebilir Üretim
Enerama, sadece kurutma teknolojileriyle değil, aynı zamanda akıllı enerji yönetimi çözümleriyle de sektöre yön veriyor. Düşük ısıda kurutma sistemleriyle karbon ayak izini azaltan şirket, hassas tarım uygulamalarıyla da verimli üretim süreçleri sunuyor.
ABD, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında güçlü bir büyüme hedeflediklerini belirten Güvendiren, “Yatırımlarımızı sürdürülebilir tarım ve iklimlendirme çözümleri üzerine yoğunlaştırıyoruz. Teknolojik altyapımızla sektörde fark yaratmayı ve küresel pazarda Türkiye’nin konumunu güçlendirmeyi amaçlıyoruz” dedi.