Manisa Zirvesi’nde Jeotermal Seracılığın Önemi

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Sürdürülebilir Manisa Zirvesi‘nde “Gıda Güvenliği için Jeotermal Seracılık” konuşuldu.

Gıda Güvenliği İçin Jeotermal Seracılık Paneli

Zirvede düzenlenen “Gıda Güvenliği için Jeotermal Seracılık” paneline katılan Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye’nin jeotermal seracılıkta mevcut durumu ve potansiyeli hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Jeotermal’i Seralarımızda Potansiyelimizin Yüzde 5’ini Bile Kullanamıyoruz

Kındap, jeotermal enerjiyle ısıtmalı seracılığın dünyada hızla yayıldığını ve Türkiye’nin bu alanda önemli bir ülke olduğunu belirtti. 150 bin dönüm potansiyele sahip Türkiye’nin, yalnızca 7 bin dönümlük bir jeotermal sera alanına sahip olduğuna dikkat çekerek, mevcut kapasitenin potansiyelin yüzde 5’ine bile ulaşamadığını ifade etti.

“Bu düşük kapasiteye rağmen Türkiye, dünyada 7’nci, Avrupa’da ise 1’inci sırada yer alıyor.”

OTB Projeleriyle Jeotermal Seralar Artıyor

JED olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan Organize Tarım Bölgeleri (OTB) projelerini desteklediklerini vurgulayan Kındap, 2024 yılı itibarıyla sisteme dahil olan 5 yeni projeyle OTB sayısının 43’e yükseldiğini aktardı. 2025 yılına kadar planlanan 22 bitkisel OTB’nin 14’ünün jeotermal kaynaklı seralardan oluşacağını söyledi.

“OTB’ler Jeotermal Kaynaklara Yakın Kurulmalı”

Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl içinde 100 bin dönüm jeotermal sera büyüklüğüne ulaşabileceğini belirten Kındap, yatırım alanlarının jeotermal kaynaklara yakın olmasının büyük önem taşıdığını vurguladı:

“Bugün 30 bin dönüm potansiyele sahip bölgelerimiz bulunuyor. Doğru yer seçimiyle bu potansiyeli verimli şekilde kullanabiliriz.”

Düşük Maliyet, Yüksek Rekabet Gücü

Kındap, jeotermal seraların düşük üretim maliyetleri, güvenilirlik ve izlenebilirlik avantajlarına dikkat çekerek, bu üretim modelinin gıda güvenliği, sürdürülebilirlik ve ihracat kapasitesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Jeotermal seralarda yakın gelecekte tropikal meyveler ve süs bitkileri gibi katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirileceğini de belirtti.